“ALTIN BEYİNLİ ADAM”

 
HAYATIN İÇİNDEN I “ALTIN BEYİNLİ ADAM”
 
       - Demek birgün içinde otomobil satışını, hem de plakasını alıp taktın ha, bravo doğrusu.   
       - Özal’ın sayesinde.
       - Özal’ın mı? Ne ilgisi var?
       - Hem de çok ilgisi var. Çünkü plaka, ehliyet işlerinde pratiklik Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde geldi. Her ilçeye trafik tescil büroları kuruldu. Formaliteler azaldıltı. Eskiden vatandaş otomobilini tescil ettirebilmek için İl Emniyet Müdürlüklerinde, günlerce hatta haftalarca çile çekerdi. Kuyruklara girer, kavga, münakaşa etmek zorunda kalırdı.
       Hüsnü Bey, trafik tescil evraklarını doldurduğu müşterisinin anlattıklarını büyük bir ilgi ile dinliyordu.
       - Trafik tescil evraklarını almak ayrı bir dert, tescil bürosuna vermek ayrı bir dertti. Harç pulu alma kuyruğu ayrı, doktordan sağlık raporu alma kuyruğu ayrıydı. Bu kuyruklarda iş görebilmek için polisle vatandaş arasında istenmeyen durumlar yaşanırdı. Şimdi ise çok kısa sürede, hiç beklemeden plaka, ruhsat, vize alabiliyoruz.
       - Amma da büyüttün ha! Şunun şurasında bir plaka, ruhsat işi nihayet. Nerede ise kalkıp, destan düzeceksin Özal’ı övmek için.
       Müşteri, bu sözleri söyleyen Recai’ye döndü.
       - Ateş düştüğü yeri yakar, Beyefendi. Vaktiyle bu sıkıntıları çok çektiğim için konuşuyorum.
       Ayrıca Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın “Altın Beyinli Adam” olduğunu da söylemeliyim.
       Recai, güldü:
       - Özal, başbakanlığı sırasında trafik tescil, plaka, ruhsat işlerine kolaylık getirdiği için “Altın Beyinli Adam” oluyor, öyle mi?
       Müşteri gayet sakin konuşuyordu:
       - Evet, size göre belki de basit bir iş. Fakat, Özal’a kadar Türkiye Cumhuriyetleri Hükümetleri’nin bu basit işi bile düzeltemediğini düşünebiliyor musunuz? Kaldı ki, Özal’ın, vatandaşı sıkıntıdan kurtardığı sadece bu meselede değil.
       - Meselâ ne?
       - Döviz meselesini ele alalım. Vatandaş bu konuda az mı sıkıntı çekti. Döviz bulundurduğu için karakolluk, hapishanelik olmadı mı? Bir Belediye Başkanı tanıyorum belediyesine iş makinaları alabilmek için Almanya’da çalışan hemşehrilerinden yardım istemeye gitti. Dönüşünde hemşehrilerinin verdiği Marklar’ı kendi şehrine kadar üzerinde taşımaya cesaret edemedi. Tutuklanmak, hapse atılmaktan korku da, “Belki senin üzerini aramazlar” diyerek, küçük bir çocuğa emanet etti.
       Hüsnü Bey, müşteriyi tasdik etti:
       - "Haklısın çok haklısın, yabancı menşeili sigara satışında da aynı durum var. Kaçakçının cebine giden milyarlar şimdi devletin kasasına akıyor. Vatandaş dövizi de, yabancı menşeili sigarayı da istediği gibi alabiliyor, kullanabiliyor. "
  
       DURMADAN ARAŞTIRIYOR
       Hüsnü Bey, bunları söyledikten sonra “Özal’ın aktif siyasete dönmesi konusunda” müşterisinin görüşünü almak istedi.
       - Cumhurbaşkanı Turgut Özal, sence aktif politikaya dönmeli mi?
       - Elbette dönmeli, fakat aceleye gerek yok. Çünkü şartlar henüz hazır değil. Vaktiyle Özal’ın fikirlerine tepki gösterenler, onun ne derece isabetli teşhisler koyduğunu yeni yeni anlamaya başlıyor. KİT’lerin özelleştirilmesi, sosyal güvenlik kuruluşlarına çeki düzen verilmesi, devlet sübvansiyon uygulamasına yeni esaslar getirilmesi, personel reformu konusu kamuoyunda taraftar bulmaya başladı.
       - Ya başkanık sistemi?
       Özal’ın diğer liderlerden farkı, durmadan araştırmasıdır. Geçenlerde Türkiye’de uygulanan kanunların Napolyon dönemi Fransa’sından alındığını, Türk dış politikasının İsmet İnönü çizgisinde olduğunu söyledi. Özal, Türkiye’nin “Büyük ülke” olabilmesinin bugünkü parlamenter sistemle mümkün olamayacağı kanaatinde. Başkanlık sistemine geçilmesini, valilerin halk tarafından seçilmesini ve mahalli idarelerin kâmil mânâda güçlendirimesini istiyor. Özal’a göre devletin üç ana fonksiyonu vardır; iç güvenlik, savunma ve adalet.
       - Bunlar olur mu dersin?
       - İyi anlatıldığı takdirde milletimiz bunları gayet güzel anlar ve hayata geçirilmesinde üzerine düşeni yapar. Aydınlar ve basın Özal’ın “Değişim ve Reform” programını halka anlatmalıdır.
    
       ÖZAL’A FIRSAT TANIMALI
       Hüsnü Bey’le müşterisi sohbeti iyice koyulaştırmışlardı ki Recai, yine araya girdi:
       - Sekiz yıllık iktidarında bunları niye yapmamış?
       Müşteri, Recai’ye dönerek tane tane konuştu:
       - Özal’ın başbakanlığı döneminde kamuoyu değişime bugünkü kadar hazır değildi. Vatandaş bir tarafa, aydınlar, politikacılar hatta liderler bile Özal’ın fikirlerine karşı çıkıyordu. Gelimeler Özal’ı haklı çıkardıkça herkes “Değişim ve Reforma” hazır hale geldi. Türkiye’nin başkanlık sitemine geçmesi o zaman zordu; fakat şimdi artık kolay. İş adamları da bu gerçeğin farkına vardı.
       Recai, müşterinin her lafın altından kalkmasına şaşırmıştı:
       - Yahu sen ANAP’lı filan mısın?
       - Hayır, hayır ANAP’lı filan değilim. Hem bugün için Cumhurbaşkanı Özal’ın partisi falan da yok.
       Ben, son yetmiş yıldır ilk defa Türkiye için ‘yeni ufuklar açacak, yüksek fikirler ortaya koyan, öngördüğü yenilikleri büyük bir cesaretle hayata geçiren bir lider’ bulduğumuza inanıyorum. Türkiye, bu “Altın Beyinli Adam”dan mutlaka istifade etmelidir. Milletimiz, Özal’a düşüncelerini icra etme fırsatı tanımalıdır.
       Hüsnü Bey de, müşterisinin düşündüğü gibi düşünüyordu.
       - Haklısın, millet olarak hepimiz ekonomi konularında Özal’ın öğrencisiyiz. Tasarrufu, dövizi, yatırımı ve ihracatı Özal’dan öğrendik. İmalatta kalite fikri Özal’la geldi. Biraz zam falan yaptı ama, milletin de gözünü açtı. Serbest Pazar ekonomisi de Özal’ın eseri.
       Hüsnü Bey’den destek bulan müşteri, Recai’ye döndü:
       - Nasıl, anlaştık mı?
       Recai’nin cevabı ise, her üçünü de kahkahaya boğmaya yetti:
       -Yahu ben zâten bu “Altın Beyinli Adam”ın hayranıyım. Maksadım seni biraz soruşturmaktı.
 
 
 
NOT: Bu yazı 13 Aralık 1992 tarihinde Türkiye Pazar için, 17 Nisan 1993 tarihinde vefat eden merhum Özal’ın sağlığında hazırlandı. Adı geçen yayının kesintiye uğraması sebebiyle, ancak bugün yayınlama fırsatı çıkmıştır. Merhuma, Allahü Teâlâ’dan rahmet diliyor, Aziz hatırasını bu vesile ile yâd ediyoruz. S.K. 
 
SEYDİŞEHİR HABER GAZETESİ I 6 NİSAN 1994
 

 

 

 

Dosyalar