SİNEMA ÖNEMLİ GÜÇ

 

SİNEMA ÖNEMLİ GÜÇ

 Konya’daki Afra Sinema Kültür ve Sanat Merkezi Müdürü ve yönetmen Yusuf Duru, sinemanın insan hayatına, siyasal, sosyal, kültürel hatta ekonomik açılardan yön verebilecek önemli bir güç olduğunu söylüyor.

Yusuf Duru, yaklaşık 20 yıldır sinema ve tiyatro ile iç içe. Oyuncu ve yönetmen olarak çok sayıda oyunun sahnelenmesinde görev alan Duru, sinema ve tiyatro ile ilgili eleştiri yazıları da yazıyor. Son iki yıldır Kombassan Holding’in Konya’daki Afra Sinema, Kültür ve Sanat Merkezi’nin müdürlüğü görevini yürütüyor. Türk ve dünya sinemasındaki gelişmeleri takip eden Yusuf Duru’ya sinema ile ilgili görüşlerini ve çalışmalarını sorduk.

 

Neden Sinema?

DURU: 1800’lü yıllarda sessiz filmlerle başlayan ve bugün dev bir sektör haline gelen sinema, etkili bir iletişim aracıdır. Hem göze, hem kulağa hitap ettiği için televizyon kadar önemlidir. Tercih ettiğiniz bir filmi baştan sona kadar izlemek durumundasınız. Yani televizyon gibi kumanda elinizde değil. İnsan hayatına siyasal, sosyal, kültürel hatta ekonomik açılardan yön verebilecek önemli bir güç.

 

Türk ve Dünya sinemasının bugün geldiği nokta nedir?

DURU: Dünya sineması aldı başını gidiyor. Sinemanın ABD ekonomisine büyük katkısı var. Keza Avrupa ülkelerinin de öyle, Titanik filminin nihai bütçesi 410 milyon dolar. Ancak gösterime girişinin yirminci gününde 900 milyon dolar hasılat yaptı. Bu başarının temel sebebi, sinemaya ciddi yaklaşılması ve devlet desteği verilmesidir. Batıda sinema yönetmeni yetiştiren okullar var. Yönetmen adayları üç—beş yıl eğitim alıyor. Oyuncular bizdeki gibi hasbelkader oyunculuğa başlamış insanlar değil. Bu işi bir meslek, adeta bir hayat tarzı olarak seçen aktörler var. Mel Gibson, 1994 yapımı “Cesur Yürek’i oynamadan önce tam bir yıl İskoçların İngilizlere karşı verdikleri mücadelenin tarihini inceliyor, araştırıyor. Duston Hoffman, Yağmur Ada filminde oynamadan önce sekiz ay boyunca Otistik hastaların eğitildiği bir merkezde kalıyor. Hastalarla birlikte eğitime katılıyor ve onları gözlemliyor. Batıda dev yapımlar, bir çok dalda Oscar alan filmler işte bu ciddiyetle ortaya çıkıyor. Bizde ise işe yüzeysel bakılıyor ve para kazanma amacı güdülüyor. Oyuncularda başarıdan çok şöhret aranıyor. Dünyada şöhret, başarıdan sonra geliyor.. Ayrıca bizde sinema sanayiine yatırım çok az. Devlet bu sektörü desteklemelidir.

 

Türk sinemasının geleceğini nasıl görüyorsunuz?

DURU: Yok. Belki fazla iddialı ama, ben Türk sinemasının geleceğini hiç de iyi görmüyorum. Özellikle 1975-78 ile 1983-85 arasında ortaya çıkan  erotik furya, belki  gelecekte Türk sinemasına başarılı hizmetler verebilecek sanatçıların sinemadan çekilmesine sebep oldu.. Cüneyt Arkın, Ediz Hun, Tamer Yiğit, İzzet Günay, FilikzAkın bunlardan ilk akla gelen isimler. Ayrıca bizde sinema oyuncusunun değeri yok. Bugün yıllarını Türk sinemasına vermiş olan insanlar kıyıda köşede ölümü bekliyor. Sosyal güvenceleri, emeklilik hakları yok. Sinema dernekleri birbirleri ile didişmekten asıl vazifelerine zaman bulamıyorlar. Bu kadar kargaşa ve karmaşa içerisinde Türk sinemasının geleceği nasıl konuşulabilir ki?

 

Yabancı filmlerin kültürümüze etkisi konusunda da bir değerlendirme yapar mısınız?

DURU: Batı kendi kültür yapısını içeren ve geçmişinde bulunan yerleşik kültür değerlerine uygun ve onları anlatan filmler çekiyor. Bunu elindeki bütün teknolojik ve ekonomik imkanlarla destekliyor. Sonra da bütün dünyaya pazarlıyor. Kendi kültürüne yakın ülkelerde çok fazla etkili olmayan bu çalışmalar, alt kültür komplekslerinde asimilasyona ve kültürel yıkıma sebep oluyor. Ağır Roman filmindeki argo konuşmalar toplumumuzun ekseriyeti tarafından tasvip edilmemesine rağmen gençler arasında günlük konuşma dili haline geldi.. Bu olumsuz etkiyi daha geniş anlamda yabancı filmler için de düşünebiliriz.

 

Afra Sinema Kültür Merkezi olarak siz neler yapıyorsunuz?

DURU: Kombassan Holding bünyesinde faaliyet gösteren Afra Alış Veriş Merkezi çatısı altında, Yönetim Kurulu aşkanımız sayın Haşim Bayram beyin özel istek ve tensibiyle üzyüz kişilik bir kültür merkezi kuruldu. Yaklaşık iki yıldır faaliyet gösteren Afra Sinema Kültür ve Sanat Merkezi başta holdingimize bağlı Esra Film İletişim A.Ş.’nin yapımcılığını üstlendiği filmler olmak üzere, dünya literattüründe isim yapmış vizyon filmleriyle halkımıza kaliteli ve seviyeli film seyretme ayrıcalığını yaşatmaktadır. Kültür merkezimizde sinema faaliyeti dışında tiyatro, konferans, panel, sempozyum, açık oturum, resim, fotoğraf sergileri gibi faaliyetlerimiz de halkımıza açık bir şekilde sürdürülmektedir. Kombassan Holding, önümüzdeki beş yıl içerisinde Türkiye’nin muhtelif illerine açacağı alışveriş merkezleri ünyesinde de bu tür kültür kompeksleri açmayı planlamaktadır.

 

Esra Film A.Ş.nin çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz? Yeni film çalışması var mı?

DURU: Esra Film İletişim A.Ş. iki yıl gibi kısa bir sürede yedi adet uzun metrajlı film çekti. Bu filmlerden “Kapıcı Musa” uluslararası alanda başarı göstererek, Salemo’da birincilik ödülü aldı. Bu film ne hikmetse Türkiye’de ödüle lâyık görülmedi. Nurettin Özel’in yönetmenliğini yaptığı ve Erol Taş, Filiz Taçbaş, Yalçın Dümer, Fikret Hakan, Kemal İnci, Jale Yücel, Kamil Yılmaz gibi oyuncuların rol aldığı “Yaşama Hakkı” isimli yeni bir çalışmamız var. Yılda yirmi bin kadın ve altmış bin çocuğun hayat hakkının sorgulandığı bu filmde maalesef sinema derneklerinin kıyımına uğratılmıştır. Antalya Film Festivaline katılan bu çalışa, halkımızın büyük ilgisine mazhar olmuştur. Filmin uluslararası arenada ve tarafsız jüri önünde gerçek değerini bulacağına inanıyoruz.

TÜRKİYE GAZETESİ - 5 ARALIK 1998

 

Dosyalar