SUĞLA ADINDA BİR GÖLÜMÜZ VARDI

SUĞLA ADINDA BİR GÖLÜMÜZ VARDI
  
    -Seydişehir Bozkır sınırları arasında yer alan bu gölden bu çevredeki yirmiden fazla köy ve kasaba geçimini sağlıyor, balıkçılık ve su ürünleri avcılığı yapıyordu.
   -Suğla Gölü’nün şimdi kendi gitti ama adı harita üzerinde kaldı. Göknüyük köyü ile Ortakaraören Kasabası arasındaki bir tepeye çıkıp tele objektifle Suğla Gölü’nü aradım. Yoktu, içerlere gittim, kanalda balık tutan köylülere sordum. ‘’ Suğla’da hiç su yok’’ dediler. Konya Milletvekili Kadir Demir’e sordum: Suğla işi ne olacak ?
   En son baskı Türkiye haritasına baktım. Seydişehir-Bozkır arasında masmavi bir göl duruyor, üzerinde de Suğla Gölü yazıyordu. Evet ben de hatırlıyordum. Bu civarda böyle bir göl olmalıydı. 1972 senelerinde Seydişehir Bozkır arasındaki yola taşar, zaman zaman ulaşımı aksatırdı. Bu Göl, bölgenin geçim kaynağıydı. Çevredeki  köy evlerinin hemen hepsinin önünde birer kayık bulunuyordu . Köyler arasında ulaşım, gölden ve Çarşamba çayından kayıkla yapılırdı.

ARADIM BULAMADIM

   Evet ne olmuştu bu göle? Haritada büyükçe bir yer kaplayan ancak kendi kaybolan Suğla Gölü ne olmuştu ?
   Göknüyük köyü ile Ortakaraören kasabası arasındaki bir tepeye çıkıp,ayna zamanda bir dürbün vazifesi  gören tele objektifle baktım. Uçsuz bucaksız araziden başka bir şey görünmüyordu. Göl ortada yoktu. Arazinin içlerine kadar gittim, kanalda balık tutan köylüler vardı. Onlara sordum, ‘’Suğla Gölü nerede?’’ dedim. Orada bulunanlardan yaşlı biri derin bir ah çekti. Bu Ahmet Amcaydı. Ömrünün bu gölde geçtiğini geçimini bu gölden sağladığını ve eski günlerdeki bolluk, bereketi anlattı. Kaybolan gölü Ahmet Amca’da arıyordu. Diğer yirmi köyün insanları da öyle. Kaybolan Suğla Gölü’nü arıyorlardı.

KADİR DEMİR’E SORDUM

Bu tam Kadir Demir’lik bir işti. Bölgenin milletvekili olarak bu çevrede böyle işler ondan sorulur, çözümü de ondan beklenirdi. Kadir Demir, bu civarın dert babasıydı. Şu kaybolan gölün ve islah meselesinin aslını esasını da en iyi o bilirdi. Ama şimdi neredeydi ?
   Konya Milletvekili Kadir Demir’in TBMM’nin çalışmalarına ara vermesi sebebiyle Konya’da bulunduğunu öğrendim. Konya’ya gittim. Evinden çıkmıştı. Toptancılar çarşısında esnaf ziyareti yaptığını öğrendim. Oraya sordum. Nihayet akşam geç saatlerde ANAP Konya il Binasında buldum. Başı her zamanki gibi kalabalıktı. Vatandaşların derdini dinliyor, not alıyordu. Dert babası dedik ya!

SUĞLA GERİ GELECEK

   Neyse sıra bize geldi.
Sordum; Sabahtan beri arıyorum, nerelerdesiniz? Demir’in cevabı şöyle;
   -Sefa, arayanlar bizi buluyor. Arayan herkes buluyor. Sabahtan beri  Konyalı hemşerilerimizi ziyaret ediyor, durumlarını soruyorum. Bu arada gelen giden hemşerilerimiz de oluyor. Şimdi söyle bakalım, senin derdin ne?
   Benim derdim büyük, kaybolan gölü arıyorum. Seydişehir-Bozkır çevresinde yirmiden fazla köyün kaynağı  olan koskoca göl kayıp, Madem ki bu bölge milletinin vekilisin, millet adına sana sormaya geldim. Suğla Gölü nerede?
   Kadir Demir, anlatmaya başladı. Evet yanılmamıştım bu adam, Suğla’nın akibetinden haberdardı. Şöyle konuştu;
   Seydişehir ve Bozkırla birlikte çevresindeki yirmiden fazla köy ve kasabanın geçim kaynağı olan bu göl, bilindiği gibi düzensiz bir göldür. Gölün tabanındaki düdenler, bazı yıllar gölün suyunu çekerek, göl alanını daraltıyor. Bazı yıllar da ise göl kendiliğinden geri gelip, su ile dolup taşıyor. Fakat senin de söylediğin gibi bu sefer gitti gelmedi.
   Biz bu gölü düzenli bir hale getirmek için teşebbüse geçtik. Bu çevrenin hem tabii güzelliğiyle hem de göl ürünleriyle önemli bir geçim kaynağı olan gölü düzenli bir hale getirelim dedik. Bu göl, göl vasfını yitirip, haritadan tamamen silinip gitmesin diye Devlet Su İşlerine bir proje hazırlattık.Şu anda çalışmalar da devam ediyor. Ancak, hazırlanan kademeli bir proje. Önce Çarşamba Çayı’nın suları kontrol altına alınacak. Bu Çay’da Devlet Su İşleri çalışmalar yapıyor. Önce çay yatağı temizlenecek, Çarşamba Çayı sularının göl arazisine taşması önlenecek.
   Milletvekili Kadir Demir, kademeli projeyi anlatmaya şöyle devam etti;
   Projenin ikinci kademesinde su toplanacak göl alanı tesbit edilerek, çevresine duvar çekilecek. Böylece göl sularının çevreye taşması önlenecek. Üçüncü ve son kademede ise, göl alanı dışında kalan verimli arazinin göl sularından sulanması sağlanacak. Tabii bunlar zaman alacak işlerdir. Ancak proje yapılmış programa alınmış ve bu iş için Seydişehir’de D.S.I şube açmıştır. Çalışmalara aralıksız devam edilmektedir.

KAMIŞ HIŞIRTILARI

   Milletvekili Kadir Demir’den bu açıklamayı alıp, Seydişehir’e dönerken Suğla Gölü’nün eski günleri gözümde canlandı. Kuş sesleri, yaban kazları, ördekler, avcılar ve kamış hışırtıları…
   Akşam karanlığında kayıklarına kandil yakarak avlanan balıkçılar, Suğla arazisini en verimli şekilde değerlendirerek, nohut hasadı yapan çiftçiler…
   Devlet Su İşleri’nin bu güzel ve aynı zamanda verimli projesi tamamlanamadığını da demek ki, kaybolan göl, Suğla Gölü geri gelecek. Bölge insanının 15 yıldan fazla zamandır çektiği hasret bitecek. Suğla Gölü Türkiye Haritası’ndaki muhtene yerini korumaya ve bölgenin zenginlik kaynağı olmaya devam edecek. Seydişehirliler ve Bozkırlılarla birlikte çevrede yaşayanlar yeni bir dinlenme merkezine kavuşacak..
   İnanıyorum ki, bu yazıyı okuduktan sonra benim gibi siz de günleri iple çekmeye başlamışsınızdır.

SEFA KOYUNCU