Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I GÜZEL BİR BAHAR GÜNÜ

Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ

GÜZEL BİR BAHAR GÜNÜ

 

Seyyid Hârûn Küpe’de parlayan nuru gördü,

Kafileyle birlikte nura doğru yürüdü.

Güzel bir bahar günü yaklaştılar o nura,

Sürûr verdi onlara, gördükleri manzara.

Eteğinde bir tepe, bu yer Küpe Dağı’nın,

Yemyeşil bir köşeydi, batısında ovanın.

Konakladı bu güzel tepeciğe kafile,

Kaplanmıştı bu yerin, dörtbir yanı nûr ile.

Gökkuşağı şeklinde bir ışık parlıyordu,

Havası misk kokuyor, suları çağlıyordu.

Letâfet saçıyordu çiğdemler, menekşeler,

Çimenler arasında boy vermişti lâleler.

İfa idi gözlere bu yemyeşil anzara,

Mâ’nevi iklimiyle huzur verir ruhlara.

Huzurla esiyordu serin bahar rüzgârı,

Oldu zirâ bu diyar, Seyyid Hârûn diyarı.

Seyyid H-ârûn Velî’der zirâ teşrif eyleyen,

Ehl-i beyti Resûlden bir azizdir bu gelen.

Bu gelen “Siyyid’dir”, Horasan diyarından,

Server-i Kâinatın şânı yüce soyundan.

Alimler buyurdu ki “Ehl-i beytin sevgisi,

Sevene ahirette kurtuluş vesilesi.”

Büyük nimet bilmeli hayır dualarını,

Canından çok sevmeli Allah’ın dostlarını.

Habib-i Kibriyânın müjdesidir şu haber:

“Kişi ahirette de sevdiğiyle beraber.”

Ehl-i Sünnete göre imânı düzeltmeli,

İman bilgilerini âlimden öğrenmeli.

Bir alim bulamazsan kitaplar ne günedir,

Tam ilmihhal kitabı aranan hazineir.

İslam alimlerinin ibret yüklü sözleri,

Çıkarır karanlıktan, aydınlığa bizleri.

Alimi, evliyâyı sevmek büyük nimettir

Hakiki sevgi onun yolunda yürümektir.

Seyyid Hârûn Velî de bu büyüklerden biri,

Şehidler, evliyalar kabirlerinde diri.

Onlar bilmediğimiz hayat ile yaşarlar,

İmdat isteyenlerin yardımına koşarlar.

Yüce Allah onlara bu imkânı bahşeden,

Darda kalan kulların yardımına gönderen.

Böyle bir evliyanın teşrifi sevindirir,

Küpe’deki nebâtât çûşa gelse yeridir.

Kafileyle birlikte Seyyid Hârûn Velî de,

İstirahat etti bu çiğdem tepeciğinde.

İstirahat faslında sonra kalkıp gezdiler,

Tepenin etrafını temaşa eylediler.

Hayranlıkla baktılar bu eşsiz anzaraya,

Gökkuşağı şeklinde nûr kaplanan sahaya.

Bu şirin tepe artık, ıssız kalmayacaktı,

Seyyid Hârûn buraya bir şehir kuracaktı.

 

DEVAM EDECEK ….. / ……….

07.09.1993

 

 

Dosyalar