Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I KÜPE’DE PARLAYAN NÛR

Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ

KÜPE’DE PARLAYAN NÛR

 

Karaören’den kalkıp yol aldılar menzile,

Küpe Dağı’na doğru yürüyordu kafile.

Rehber bulut Küpe’de onları bekliyordu,

Horasan’dan başlayan yolculuk bitiyordu.

Aylarca aç ve susuz yol aldılar durmadan,

Onlar ahiret için vazgeçtiler dünyadan.

Allah-ü Teâlâ’nın rızasını kazanmak,

İin gayret etmektir hakiki insan olmak.

Dünyanın nimetleri gider geldiği gibi,

Allah-ü Teâlâ’dır mülkün asıl sahibi.

Bir imtihan yeridir geldiğimiz şu âlem,

Ahiret günündedir asıl acı ve elem.

İki cihan serveri Resûl aleyhisselam,

Ve dostları kurtuluş üidimiz vesselam!

O’nun aziz eshâbı, temiz ehl-i beyti var,

Allah’ın dostları ki, sevenler ne bahtiyar!

Hidayetin kaynağı Ehl-i sünnet imanı,

Ahirette kurtaran bu imandır insanı.

Sünni iman sahibi evliyaya inanır,

Evliyayı Allah’ın dostu olarak tanır.

Gayret eder Velînin gönlünde yer almaya,

İnsan zengin olsa da değer vermez dünyaya.

Bâkî olan Allah’tır, O’na ibadet eyle!

Katlanır çilesine her insan sevdiğinin,

Dostlarından ibret al, Seyyîd Hârûn Velî’nin

Hârûn Velî alınca ma’nevi işareti,

Allah rızası için tâcı tahtı terketti.

Seyyid’in dostları da yollar düştü yaya,

Horasan’ı bırakıp geldi Anadolu’ya.

Geçtiler iki hüyük arasından Batı’ya,

Bir ışık parlıyordu bakılınca karşıya.

Rengârenk bir nurdu bu gökkuşağı şeklinde,

Yayılmıştı o ışık Küpe’nin eteğinde.

Seyyid Hârûn çağırdı vefâkâr dostlarını,

Müjdeledi onlarca yeni vatanlarını.

 

DEVAM EDECEK ……../………..

24.08.1993

Dosyalar