AB, BİZE MECBUR 
    	           - Avrupa Birliği Komisyonu'nun müzakereleri yavaşlatma tavsiyesi ne ma'nâya geliyor? 
    	           - Yani, Brüksel'de aslında ne oldu? 
    	           - İlk bakışta öyle görünmemesine rağmen aslında AB Komisyonu, "Türkiye ile müzakerelere devam" tavsiyesinde bulundu. 
    	           - "Havaalanları ve limanlarını Rumlara açmazsan müzakereler kesilir ve bu iş burada biter" demedi. 
    	           - Ya ne dedi? 
    	           - "Müzakereler devam eder. Ancak şu kadar başlıkta müzakereler kapanmaz, şu kadarında açılmaz; şu karında ise açılabilir…" falan dedi. 
    	           - Yani eveledi geveledi. 
    	           - Türkçe deyişle, tükürdüğünü yaladı. 
    	           - Neden? 
    	           - Çünkü Avrupa, Türkiye'ye mecbur ve mahkûm da ondan! 
    	           - Sebebine gelince, bu ihtiyar kıtanın çoğu ülkesinde nüfus artmak yerine eksiliyor. Ekonomide büyüme yavaş. Sömürgecilik dönemindeki akarlar kesilmiş. Dinamizm ve heyecan bitmiş. AB'ye yeni katılan ülkeler de eskilerden farklı değil. Türkiye ise genç ve dinamik potansiyeliyle AB'ye yeni ufuklar açmaya aday… AB'nin bölgesel güç pozisyonunu aşıp, küresel bir güç haline gelmesi ancak Türkiye'nin birliğe katılımı ile mümkün… 
    	           - Bütün bu ve daha başka sebeplerle AB, Türkiye'den asla vazgeçemez. Türkiye'yi, kara para, uyuşturucu, kumar ve terör yuvası, korsan Kıbrıs Rum kesimine feda edemez! 
    	             Olli Rehn'in Rumlara resti 
    	            - Rumlar AB üyesi ya! 
    	            - KKTC'ye yapılacak AB yardımlarını ve KKTC'nin dünyaya açılmasını, tanınmasını önlemek için Türkiye'yi veto hakkıyla tehdit ediyor. 
    	            - Evet, Rumların AB'de veto hakkı var ama bunu Türkiye'ye hatta başka bir ülkeye karşı da kullanmaları kolay değil. 
    	            - Buna cesaret edemez; kullanmaya kalkışsa, vetosu geri tepebilir. 
    	            - Çünkü dünyada olduğu gibi AB'deki veto hakkın da cirmin kadardır.  Nitekim medyadan takip edebildiğimiz kadarıyla, AB'nin genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn, Rumlara Kıbrıs meselesinin asıl çözüm yerinin Birleşmiş Milletler (BM) olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
    	             "AB'yi sadece KKTC ile doğrudan ticaret ve izolasyonların kaldırılması konusu ilgilendiriyor. Maraş meselesinin çözümü BM'yle sağlanacak genel çözüme bağlıdır". 
    	             - Böyle düşünen sadece Olli Rehn de değil. Avrupa  Parlamentosu'nda konuşan İngiliz Milletvekili Orden, AB Komisyonu'nda Rum parlamenterlere dönerek, sert bir üslupla, "BM'nin referandumunda 'hayır' dediniz. Şimdi Kıbrıslı Türklere yönelik izolasyonların kalkmasını istemiyorsunuz ve Türkiye-AB ilişkilerini engelliyorsunuz" diye çıkıştı. 
    	              İbre Türkiye'den yana 
    	              Rumları şoke edenlerden biri de "Referandum başarısızlığının sorumlusunu unutmayalım. Türkiye'ye yönelik baskıları artırıyoruz ancak bu olayda gerçek sorumluyu unutuyoruz. Çözümsüzlüğün merkezinde halen Rumlar duruyor" sözleriyle, İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, oldu.
    	              İsveçli Bakanın bu sözleri üzerine şoke olan Rum tarafı, Dışişleri Bakanı Lilikas'ı devreye sokarak İsveç'ten acil randevu talep etti. Rumların randevu talebini geri çeviren İsveçli Bakan Bildt, Rumlara, "Önce Ankara'ya gideceğim, dönüşte sizinle görüşeceğim" deyiverdi.
    	              Türkiye'ye yönelen destekler halkasına İspanya ve Belçika da eklendi. 
    	ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bryza da, Türkiye ile müzakerelerin Kıbrıs yüzünden askıya alınmasının büyük hata olacağını söyledi. 
    	               Papadopulos kara kara düşünüyor 
    	              Başta da ifade ettiğimiz gibi, Türkiye'ye mecbur olduğunu fark eden AB, 14-15 Aralık tarihinde yapılacak zirveye kadar Türkiye'nin geri adım atmayacağını kabullenince çark etti.
    	              Pek çok AB ülkesi Rum kesiminin talepleri sebebiyle Türkiye ile ilişkileri koparmayı çıkarlarına ters olduğunu anladı. 
    	             Türkiye'ye 'limanlarını aç' dayatmasını bir kenara bırakan AB ülkeleri, Kıbrıs'ta çözüm için başka arayışlara yöneldi. 
    	             AB Komisyonunun tavsiye kararına isyan eden Rum Lider Tasos Papadopulos, genel olarak hiçbir AB ülkesinin Türkiye ile görüşmelerin durdurulmasını istemediğini –üzülerek- söyledi. Rum Dışişleri Bakanı Lillikas da, Türkiye ile müzakerelerin bazı fasıllarda durdurulmasına ya da tamamen dondurulmasına karşı olduklarını –istemeyerek- açıkladı. Lillikas, "Gündemi artık Türkiye belirliyor, şu anda elimiz kolumuz bağlı" itirafında bulundu… 
    	              - Netice olarak, Merkel'le, Sarkozy bir kenara bırakılırsa, bütün bu olup bitenler neyi işâret ediyor? 
    	             - Pek tabiî ki, Rumlara rağmen müzakerelerin aynen devam edeceğini. 
    	Sefa Koyuncu  BHD Haber -  04 Aralık 2006
     ETİKETLER: 
            
             çevre
            
             arşiv
            
             medya
            
             röportaj
            
             türkçe
            
             Türk Dili ve Edebiyatı
            
             milli şiir
            
             teknoloji
            
             bilim
            
             asya
            
             anadolu
            
             Anadolulu
            
             milli
            
             yerli
            
             san’at
            
             şair
            
             yazar
            
             gazeteci
            
             üçüncü yeni
            
             muhafazakar
            
             Muhafazakâr san’at
            
             anadoluyum
            
             ilim
            
             ab
            
             türkiye
            
             avrupa birliği
            
             abd
            
             koyuncu
            
             gazetesindeki
            
             tarihli
            
             seydişehir
            
             yazısı
            
             sefa koyuncu
            
             yorum
            
             gazetesi
            
             edebiyat
            
             Türkiye Gazetesi
            
             başyazısı
            
             muhâfazakar sanat
            
             gelecek
            
             üçüncü yeni akımı
            
             vazgeçemez
            
             avrupa
            
             rehn
            
             fransa
            
             rum
            
             kktc
            
             kıbrıs
            
             sefa
            
             sanat
            
             kültür
            
             şiir
            
             sohbet
            
             türk dili
            
             dil bilimi
            
             Üçüncü Yeni Nesil Akımı
            
             kütüphane
            
             Türk Edebiyatı
            
             Güncel
            
             yazı
            
             chp
            
             anlaşma
            
             genel
            
             1980
            
             sendika
            
             polis
            
             meydana
            
             1980 öncesi
            
             iç karışıklık
            
             Türkiye tarihi
            
             İşçi Olayları
            
             Ecevit Hükümeti
            
             Mustafa Özbek
            
             Recep Tayyip Erdoğan
            
             devlet
            
             Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği
            
             Seyyid Harun Veli
            
             üçüncü yeni nesil
            
             Türk Şiiri
            
             bati
            
             politika
            
             siyaset
            
             din
            
             
            
          
