BİLİM BUNUN NERESİNDE?

BİLİM BUNUN NERESİNDE?
 
 
           - Dilin kurallarını halk mı belirler, bilim adamları mı? 
           - Bu iş, biz vatandaşlara bırakıldığında, ne gibi trajikomik bir durumun ortaya çıktığını bir fıkra ile izâha çalışalım. Bu, Melih Aşık'ın, İsmet Berkan'a atıfla, 23.12.2000 tarihli Milliyet Gazetesindeki yazısında, Ömer Seyfettin'e ait askerlik hâtırası dediği meşhûr alafortanfoni hikâyesidir:   
            Bölük komutanı, erlere makinalı tüfeği söküp takmayı öğretirken, alay komutanı ansızın denetlemeye gelir. Erlerden birini çağırır. Makinalı tüfeği işâretle emreder: 
            - Sök! Takarken de her parçanın adını tek tek söyle! 
             Er, sür'atle makinalı tüfeği en küçük vidalarına kadar parçalar. Aldığı emir gereğince, bağıra çağıra parçaların adını söyleyerek, tüfeği yeniden kurmaya başlar: 
             - Sahba! Kondak! Tatik! Carcur! Nomli!   Kurulma bitmek uzeredir. Son parçaya elini atar: 
            -  Alafortanfoni! 
           Komutan hiç duymadığı bir makinalı tüfek parçası ile karşılaştığı için saşırmıştır: 
           - Ne dedin? 
           - Alafortanfoni dedum gomitanim!   Neticede alay komutanı denetimden memnundur:
           - Aferin bölük komutanına! Yalnız Türkçelerini değil, size parçaların Frenkçelerini de belletmiş!
           Erin alafortanfoni dediği parça ise namlunun ucundaki "alev örten huni"dir. 
           Fıkrada olduğu gibi cahil vatandaşlar olarak bizler, kelimeleri tam kaidelerine göre ifade edemeyebiliriz.
           Askerlikte hatta sivil hayatta, sehpaya sahba, kundağa kondak, tetiğe tatik, şarjöre carcur, namluya nomli, alev örten huniye alafortanfoni demiş olabiliriz. Bu tür telaffuz meseleleri eğitimle düzeltilebileceği için normal kabul edilebilir.
           Anormal olan ise "vatandaş böyle diyor" diyerek, eğitimle uğraşıp doğrusunu öğretmek yerine işin kolayına kaçıp, deformasyona uğramış kelimelerin, Türkçenin kök ve ek sistemine uymadıkları hâlde sözlüğe alınmasıdır. 
 
            Sözlük 'OK'lendi  
           28.07. 2005 tarihli Sabah Gazetesindeki Betül Kotan imzalı haberde, 'okeyleme'nin (tasdik etmek anlamında) 'Güncel Türkçe Sözlük'e girdiği "müjdeleniyor" ve   TDK Başkanı Prof. Dr. Haluk Şükrü Akalın'ın, halk tarafından benimsendiği (!), havaalanlarında kullanıldığı gerekçesiyle okeylemenin sözlüğe alındığı beyânına yer veriliyor.
           Burada durup, şu sorunun cevabını bulmaya çalışalım: 
           - Bilim bu uygulamanın neresinde?
 
Sefa Koyuncu  BHD Haber - 15 Aralık 2005