KÜLTÜR TERÖRÜ

KÜLTÜR TERÖRÜ

 

          Terörist sadece dağa çıkan eli silahlı eşkıya, şehrin karanlıklarındaki eli bombalı bölücüler değildir.  Bir de kültür teröristleri vardır ki, eli silahlı teröristlerden daha tehlikelidir. Evet bunlar birinciler gibi cana kasdetmezler, silah çekmezler, bomba atmazlar ama sinsi bir şekilde milletin dilini, şiirini, kültür, edebiyat ve sanatını değiştirerek, tanınmaz hâle getirirler.

          Dilini, şiirini, kültür ve edebiyatını tanımaz hale gelen millet ise eninde sonunda  kendini tanıyamaz hâle gelir.

          “Üçüncü Yeni: Ölçülü şiir-kurallı nesir” hareketi olarak biz, bu büyük tehlikenin farkında insanlar olarak, uyarı görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Meselenin basit olmadığını, dil, kültür ve edebiyatın bir millet için var olma veya yok olma meselesi olduğunu kavrayan gençlerin, Üçüncü Yeni kervanına katıldıklarını sevinerek görüyoruz.

          “Türk nesrinde devrik cümle yoktur ve şiir ölçülü sözdür; serbestten şiir olmaz; olsa olsa bozuk imlalı bir düz yazı olur” şeklinde özetleyebileceğimiz Üçüncü Yeni hareketini, edebiyat literatürümüze, ders kitaplarına geçen, hatta Sezai Karakoç’un şahsında ödüllendirilen, yıkıcı Birinci ve İkinci yeni hareketlerine tepki olarak ortaya koymuş bulunuyoruz. 

          Üçüncü Yeni’de yer alan şâir ve yazar arkadaşlarımız, şuurlu olarak şiiri hece veya aruz vezni ile, düz yazıyı da kurallı cümlelerle yazıyor. Bütün meselemiz, özne+tümleç+yüklem sıralaması en temelözelliği olan Türk nesri ile yakın tarihe kadar ölçülü yazılan Türk şiirini yeniden edebiyat dünyamıza hâkim kılmaktır.

          Bunu yaparken, elbette ki gençlere yanlış yolda olan kişileri teşhir etmemiz gerekiyor.

          Bu cümleden olarak, başta Nazım Hikmet olmak üzere, Nurullah Ataç, Sabahattin Eyüboğlu, Orhan Veli Kanık, Ece Ayhan, Sezai Karakoç, Cemal Süreya vb. gibi, şiir ve nesrimizi rayından çıkaran kişileri sık sık ele alıyoruz. Sıraladığımız bu isimleri kıyasıya eleştiren Peyami Safa, Nihat Sami Banarlı, Yusuf Ziya Ortaç gibi edebiyatımızda kabul görmüş şahsiyetlerden alıntılar yapıyoruz.

          Sadece bununla da kalmıyor T. S. Eliot gibi, tezimizi destekleyen dış kaynaklardan da yararlanıyoruz. Bu çalışmalarımızı işiten her edebiyat, dil ve şiir sever, böyle bir çığır açtığımız için bize teşekkür ediyor ve yazmaya merakı varsa çalışmalarımıza iştirak ediyor. 

          Elbette ki hedefimiz, “Üçüncü Yeni: Ölçülü şiir-kurallı nesir” hareketini vatan hatta dünya sathında duyurmaktır. İnanıyoruz ki, devrik cümle ile dilin bozulmasından, serbest tarzla has şiirin yok olmasından rahatsız olan herkes bizi kolayca anlayacak ve çalışmalarımıza destek verecektir.

          İşin aslına bakarsak, Türkiye’de dilin bozulmasından rahatsız olmayan insan yok gibidir. Ancak dildeki tahribatın bir türlü önüne geçilemiyor. Bize göre dildeki bu tahribatı önlemenin yegane yolu, devrik cümleli düz yazıyı bırakmaktan ve ölçülü şiiri yaygınlaştırmaktan geçer.

          Çünkü serbest şiir yaygınlaştıkça düz yazıyı da etkiliyor ve düz yazıya devrik cümle girmesine sebep oluyor. Dildeki tahribatın önüne geçilememesinin bir sebebi de, devrik cümle ve serbest şiiri yaygınlaştırmaya çalışan kadroların millî eğitime hâkim olmasıdır. Maalesef bunlar kanalıyla devrik nesir ve serbest şiir, ders kitaplarına giriyor. Dil kurultaylarında da dile getirilen bu hususların, devletin resmî kurumlarınca dikkate alınmaması ise tehlikenin farkında olunmadığını gösteriyor.

          “Üçüncü Yeni: Ölçülü şiir-kurallı nesir” hareketimizin toplumdaki yankısı yükseldikçe, tehlikenin büyüklüğünün anlaşılacağına; kültür ve edebiyatımızda yeri olmayan devrik cümle, serbest şiir yanlışından dönüleceğine inanıyoruz. Türk aydın, şâir ve yazarları konuya dikkatle eğildiklerinde, devrik cümleyi Türkçeye dayatmayla sokan birkaç kişi olduğunu ve bunların da dış mihraklardan yönlendirildiklerini göreceklerdir. Serbest şiiri yaygınlaştıranlar da aynı kişilerdir.  

          Bu şahıslar mercek altına alındığında ise dil ve şiir bilgilerinin yabancı taklidi olduğu, bu milletin hayrına bir işleri bulunmadığı açıkça görülür. Bundan daha öte bu malum şahısların birer dil ve edebiyat teröristi  olduklarında hiç şüphe yoktur.

          Çünkü binlerce yıllık Türk dil, kültür, edebiyat ve şiirini alt üst etmişler, yerine bu milletin yapısına uymayan bozuk ifade ve yazılar ikame etmişlerdir. Sözün özü; meselenin farkında olan, dil ve edebiyatın düzelmesiyle pek çok meselenin rayına oturacağına inanan herkesi, kültür teröristlerine karşı çıkmaya ve  “Üçüncü Yeni: Ölçülü şiir-kurallı nesir” hareketimize destek olmaya çağırıyoruz.

 

Yorum ve değerlendirmeleriniz için:

ÜÇÜNCÜ YENİ: ÖLÇÜLÜ ŞİİR, KURALLI NESİR...

http://groups.google.com/group/KEAG/topics

TÜRKİYE’NİN EN ÖZGÜN KÜLTÜR, SANAT VE EDEBİYAT PORTALI...

http://www.mavizaman.com      /   E-posta: mavizaman@gmail.com

 

Sefa Koyuncu I 2007