MİLLETİNE DÖN!

ANADOLU’DAN I Milletine Dön!

 

                Ey! Hayâl dünyasında macera arayan kadro, senin çılgınlık hâletin teskin oluncaya kadar, topyekûn ülke insanına sinir krizleri gelmeye başlayacak nerede ise. Tanımak nasip olmamış sana neylersin şu ülke insanının hâlet-i ruhiyesini, hippy’lerin tabiatine vukufiyetin kadar. Gitmemişsin hiç bahar olup yaylasına, sarp ormanlar içinde vadiler boyu çağlayan ırmaklarından içmemişsin bir yudum su. Kuzular melemeye otlar yeşermeye başladı işte yeniden. Sen koskova bir yılı frenk illerinde, beton duvarlar arasında geçirdin. Kafa gezdirdin o ileri dediğin ülkelerde.

                Alnının teriyle geçinen, birbirinin hakkını gözeten, haysiyetli nâmuslu Anadolu insanını çağın gerisinde farzedip, çağın ilerisi, ilerisi diye tutulduğun hastalık, çağın değil, Kuzey-Doğu sınırımızın hemen ilerisinde hüküm süren rejimdir biliyoruz. Ve asıl o rejimin, çağın gerisinde kalan Roma diktatörlüklerinin, firavun saltanatlarının ve engizisyon sadisti nöronların uzantısı bir kanlı diktatörlük olduğunu da biliyor Anadolu insanı. Çağın en canhıraş çığlıkları o ülkelerde yayılıyor çünkü. İlim adamları canını zor kurtarıyor, o zulüm devinin elinden. Bir defa giren çıkamıyor o batakdan. İnsanı hayvandan ayıran duygu, düşünce ve akıl hassaları dumura uğratılıyor o kanlı rejimde. Bön bakışlı zevksiz, ölü ile diri arasında bir mahlûk haline getiriyor kızıl mekanizma insanoğlunu. Zombi yapıyor şuursuz irâdesiz köle haline getiriyor. O hâlde, bu rejim geri, bu reji çağdışı, adi ve ilkeldir.

                Senin ülkende, maddî refah ve imâr içi didinen uğraşan insanlar, az mesâfe katetmemişler. Fabrikalar yollar yapılmış, tezgahlar kurulmuş. Büyük sanayi merkezlerinden sonra Anadolu’nun muhtelif beldelerinde de bacalar tütmeye başlamıştır. Senin ülkende batı standartlarına eş üniversiteler bilim yuvaları tesis edilmiş, Anadolu gençliği birer teknik eleman, zanaatkâr, öğretmen, işçi olarak ülke kalkınmasına katkıda bulunur hâle gelmiştir. Bunları yok farzedemezsin. Bunları geri kalmışlık olarak niteleyemezsin. Bu ülke insanını hiç yerine koyup, Türkiye batıyor diye dünya âlemi kandırmaya hakkın yoktur.

                Anadolu insanı bugün çeşitli vesilelerle batıyı daha yakından tanıma imkânı bulunmakta. Alman, Fransız, İngiliz hatta Rus ve Çinlisi ile görüşüp konuşabilmektedir. Ve görmektedir ki, aile mefhumu batı insanında dejenere olmuş, namus hayâ hayvanları utandıracak derekeye düşmüştür. İçki ve eğlence sefâhetinin monotonluğu içinde ızdırabını unutmaya uğraşan batı insanı, rûhî tatinsizlikler içinde kıvranmaktadır. O hâlde, bu bahtsızlığa düşmemek saadetine eren Anadolu insanını, batı içtimaiyatının çirkefi içine ve kızıl faşizmin esaretine yuvarlanmaya çalışmakta mânâ ne olibilir?

                Ve ey! Hayâl dünyâsında macera arayan kadro, milletine dön ve bu gerçekleri gör. Medeniyyet ve hürriyetini muhafaza içinde çağlar üstü teknolojiyi kuracak kuvvet ve kapasite milletinde mevcuttur.

 

 

SEFA KOYUNCU I 30.01.1979 – TÜRKİYE GAZETESİ